"Save As"

"Farklı Kaydet"


Yaratıcı, eser ve izleyici üçgeninde ortaya çıkan iletişimin, bu yaratımın devamlılığını sağlayacak niteliğe kavuşabilmesi için, ancak her seferinde yeni, farklı ama tutarlı bir serüvene dönüştürülmelidir ki çok daha güçlü bir anlama erişebilsin. Eserde karşımıza çıkan dönüşüm, ya da eserin bıraktığı “iz” ise ancak bu iletişimin gücü kadar olur. Her yeni eserde izleyicide kalan yeni içerikler var olanlarıyla kavuşturulur ki bu da ancak yaratıcının resminin içine gizlediği komutlarla gerçekleştirilir.Serkan Adın, hem bu gerçeği benimsiyor hem de kompozisyonlarındaki dijital çağrışımları vurgulamak adına son çalışmalarını “farklı kaydet” adıyla sergiliyor.Adın’ın resimlerinde izlemeye alışkın olduğumuz figür-mekan ilişkisi “bilinçli” bir biçimde yok edilmeye çalışılmış gibi görünüyor ama aslında mekan temiz bir yüzey olarak algılatılarak “farklı” duyumsatılıyor. Oysa aynı mekan, sadece figürün hareketiyle sınırlandırılmış gibi görünen kompozisyonda dev bir boşluk oluştursa -ve bu boşluk her ne kadar bir uzlaşma alanı gibi gösterilse- de aslında figürle tezat yaratarak başka bir çatışma alanına karşılık geliyor. Hem böylece mekanın belirleyici, koşullayan etkisinden kurtarılmış, figürü tekil değerlendirecek bir algıya da başvurulmuş oluyor.Figürün içine hapsedilmiş hareketlilik ve gerilime inat durgun bir yüzey, tuhaftır, aynı anda hem mekansızlığı hem de mekanı oluşturuyor. Figürün zaman zaman yüzeye yedirilen parçaları bu tip bir “mekana ait oluş”a destek verirken, figür yüzeye, yüzey figüre sinsice akarak karışıyor. Ancak “ten”in bu mekansızlığın taşındığı özgür alana karşın ısrarla kullanılan rengi ile kadın imgesi, kendisiyle iç içe geçmiş vücut, beden ve dolayısıyla erotizm fikrini uyandırarak izleyiciyi aynı başlangıç noktasından hareketle resmi değerlendirmeye koşulluyor. Bu biçimsel donanım sayesinde izleyicide zaten varolan bir öykü “farklı kayıt” adı altında irdeletilmeye çalışılıyor. Kadın figürünün aidiyeti, bu yapıtlarda, bildik imgesel çağrışımları, alışılmış duygusal yağmalamaları, kadın formuna raptedilmiş anlamları sorgulatılırken figür, bir zemine ya da platforma oturtularak kadın imgesi nesneleştirilmeye çalışılıyor. Aysun Oran / Maya